İşverenin, işçilerine her yıl zam yapıp yapmayacağı sorusu akılları karıştırmaktadır. Zam alamayan işçiler bazen kıdem tazminatı alabileceğini düşünerek işi bırakmakta ve hak kaybı yaşamaktadırlar.
Bireysel ve toplu iş sözleşmelerinde ücret zammına dair kesin, mutlak ve uygulanabilir bir zam oranı gösterilmemişse, işverenin çalışanlarının ücretlerine zam yapması yasal olarak zorunlu değildir.Bu sebeple çalışanların iş sözleşmelerini dikkatlice incelemesi gerekmektedir. İşveren işçiye zam yapma taahhüdünde bulunmamış ise, işçi kendisine zam yapılmadığı gerekçesiyle iş sözleşmesini haklı olarak feshedemeyecektir.
"...Dava işçinin fark ücreti alacağına ilişkindir. Ücret ve zamlarına dair bireysel veya toplu iş sözleşmesi hükümlerinin zorunluluk taşıması, mutlak, kesin ve uygulanır olması gerekir. Bu hükümlerin belirtilen unsurları taşımaması, örneğin belirli olguların gerçekleşmesi ve işverenin yönetim hakkına bırakılması halinde uygulanması olanağı yoktur. Somut olayda, İş sözleşmesinin 7/3 maddesi ve davalı genelgesi ücretlere zam yapılmasının zorunlu olduğuna dair emredici bir hüküm taşımamaktadır. Davalının 1. Tip sözleşme imzalayanların bir kısmına zam yapıp, bir kısmına zam yapmadığı da iddia ve ispat edilmiş değildir, böyle olunca eşit işlem borcuna aykırılık ta söz konusu değildir. Tis üyesi işçilere zam yapılması davacı için emsal olamaz, davacı ancak, kendi iş sözleşmesi ve tabi bulunduğu yönetmelik ya da skalada öngörülen zamları talep edebilir. Davacının talebi ise sadece hizmet akdi ve genelgeye göre, enflasyon ve şirketin karlılık oranına dayanan zam istemine dair olduğu gibi mahkemenin kabulü de aynı doğrultudadır. Ancak sözleşmedeki ve genelgedeki hüküm zorunluluk taşımadığı gibi emredici, mutlak, kesin ve uygulanır nitelikte değildir." (Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin E. 2011/11084 K. 2013/19249 T. 24.6.2013)