Site ve apartman yöneticilerinin SGK ve vergi borçlarından şahsen sorumlu olup olmadıkları hususunda büyük bir yanılgı olduğunu görmekteyiz. Çoğu apartman yöneticisi bu sebeple borçlanacağını veya mal varlığına haciz konulacağını düşünmektedir. Peki durum gerçekten böyle midir yoksa doğru bilinen bu hususlar tamamen asılsız mıdır?
Öncelikle site ve apartmanların hukuki durumunu bir kez daha hatırlamakta fayda vardır. Site ve apartmanlar kesinlikle tüzel kişilik değillerdir. Bu hususta onlarca Yargıtay kararı, binlerce mahkeme kararı vardır.
Tüzel kişilik olmayan apartman ve site yönetimlerinde bir veya üç kişilik yönetim kurulu olmaktadır. Bu kişiler Türk Borçlar Kanunu anlamında birer vekildirler. Vekil olduğu belli olan bu kişilerin vekaleten yapmış olduğu işlerden temsil ettiği kişiler kazanç sağlamakta veya sorumlu olmaktadır. Site ve apartmanlarda yöneticinin temsil ettiği kişiler kat malikleridir.
Kat maliklerinin adına işlem yapan yönetici kasada para yoksa veya aidatları toplayamayacak durumdaysa doğal olarak ödeme de yapamamaktadır. Bu sebeple ortaya SGK ve vergi borçları çıkmakta olup bu borcun bir sorumlusu aranmaktadır.
Site ve apartman yöneticileri kat maliklerinin vekili olduğu için az önce belirttiğimiz üzere tüm borçlardan kat maliklerinin bu borçtan sorumluluğu doğmaktadır. Vergi dairesi borcun tahsili için yöneticinin şahsına yönelmişse bu hukuken yanlıştır ve idare mahkemesinde işlemlerin iptali istenebilir.
SGK ve vergi dairesi borçların tahsili için kat maliklerini tek tek tespit ederek işlem de yapabilecek; bunun yerine apartman yönetiminin doğrudan banka hesaplarına bloke de koyabilecektir.
Yöneticinin yaptığı işlemlerde şahsi sorumluluğunu doğuracak tek husus kasasında para olmasına rağmen bu SGK ve vergi ödemelerini yapmayarak hesaplara bloke konulmasına, ceza, faiz vs. ödetilmesine sebep olması durumudur. Bu durumda kat maliklerinin meydana getirilen zararlar nispetinde yöneticiden şahsi alacak taleplerinde bulunmaları gerekmektedir. Bunun için site yönetimine yetki verilerek önceki yöneticiye dava açılması istenebilecektir.
Davada lehe bir sonuç alınabilmesi için borcun oluştuğu dönemde kasada mevcut para miktarı ve harcama durumları incelenmeli, zarar meydana getirildiği tespit edilebilmelidir.
Yukarıda anlattıklarımız incelikli ve nitelikli bir iş olduğu için kat mülkiyeti hukukunda uzman bir hukuk bürosundan destek almanızı tavsiye etmekteyiz.
Yorumlar
Yorum Gönder
Sorularınızı Bu Başlık Altında veya Sayfanın Üstündeki SORU SOR-DANIŞ Mesaj Formundan Sorabilirsiniz. Ad-Soyad ve Telefon Bilgileri Paylaşılmayan Mesajlar Dikkate Alınmayacaktır.